BENİM GÜZEL MELEKLERİM

19 Nisan 2010 Pazartesi

Eda'dan haftanın dersi...

1 haftadır malum sebeplerden dolay Sefa bey ilgi odağı olduğundan Eda hanım huzursuzlanmaya başladı. Önce derslerini uzun sürede yapmayı denedi. Sonuç alamadı. Sonra sınavdan 100 alır almaz evi aradı yine istediği etkiyi yaratamadı.

Dayanamadı perşembe akşamı dedesini aradı." Dedeciğim yarın akşam sizde kalabilir miyim?" diye açtığı telefonda türlü şirinlikler yaparak dede ve ebisini Cuma günü gelip onu almaya ikna etti. Cuma okuldan dönüşte bizi görmeye gelen dede, ebi, ve ümoç ve küçük bavuluyla birlikte evi ve ablalılığı terketti. DEDESİNİN SARAYININ "TEK" PRENSESİ OLMAYA GİTTİ.

Cuma gecesi 12ye kadar TV izleyip cumartesi sabah 7.30 dedesini uyandırarak, kahvaltıda canı ne isterse onu yiyerek, gidilen marketten "Bu kardeşime, bu bana diyerek" bir araba eşya alarak, ebiden çiğköfte isteyip tam hazırlanınca "Ben Ümoç'ta çırılta yiyeceğim" deyip alt kata kaçarak, Cumartesi günü beni dedesine aratıp "Eda bu gece de kalsa olur mu?" diye sordurarak, o geceyi de Mahmut'la gitar çalıp bilgisayar başında geçirerek, Pazar günü arayıp "Poğaça yapacağız beni öğleden sonra alır mısınız?" diyerek BANA BU GEÇEN HAFTA İÇERİSİNDE ONU NE KADAR İHMAL ETİĞİMİ HATIRLATTI.

Evet kuzum. Sen de küçük bir çocuksun. Her ne kadar artık abla olsan da bu senin çocuk olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Arada bunu unutup sana yetişkin gibi davrandığım için çok çok ama gerçekten çok özür dilerim. Benim küçük pamuk prensesim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder