BENİM GÜZEL MELEKLERİM

6 Mayıs 2010 Perşembe

Do mami, memim...


Bugün sabah bir paket verdim oğluma. Dünkü özgürlük günümde* aldığım kitaplar ve boya kalemleri vardı pakette.  "Adadan abi" (Kaknüs yayınları Atakan serisi) kitaplarını kenara ayırdıktan sonra boyalara saldırdı Sefa Bey.  Bu postu yazarken akşamın bu saatinde aramızda geçen diyaloglar:

Sefa: Bu do mami, bu adit mami, bu neğ?(tercümesi: bu koyu mavi, bu açık mavi, bu ne renk?)
Anne: O sarı, güneş rengi
Sefa: Hıhı.. bu do yehil, bu adit yehil...
Amma, bu bu bu ne?  (tercümesi: Olmuyor, bu ne? -Beyaz boya beyaz kağıda boyamayınca Sefa'dan çıkan sesler) 
Bu beğbe , iyah neğne? (tercümesi: bu pembe, siyah nerde?)
Anne: Orada kalem kutusunun içinde
Sefa: Hıı, bubum, mam bubum anne mam (tercümesi: ben buldum anne, ben buldum)
Anne: Hadi artık bittiyse yatalım balım geç oldu...
Sefa: Iııh, anne ditti  ııh, anne ditti ııhh (tercümesi: yok anne bitmedi)
Anne: Hadi bana mavi top çiz sonra yatalım
Sefa: Bu ba ııh, bu ababa göz, bu ababa ağcı (tercümesi: bu top değil. bu arabanın gözü, bu ağzı)

Anne: Artık çok geç oldu. Hadi bakalım boyalar kalkıyor. Gece oldu.
Sefa: Aydede neğne?
Anne: Bak camdan hava karardı gece oldu.
Sefa: Mam aydede ııh, mam yatti ııhh, mam bi adit mami aldım (tercümesi: aydedeyi istenmiyorum yatmıycam, ben açık mavi kalemi aldım)
Anne: ??????
Ben yavaşça kalemleri toplamaya çalışırken....
Sefa: Mam yatti ııh, mam kuttum, ilk mam kuttum (tercümesi: ben yatmıycam, küstüm, ilk ben küstüm)

Bakalım ne zaman yatacağız...




* Özgürlük günü annenin sevgili Sefa'sını çok sevdiği bir hanıma emanet edip görmemişler gibi tüm gününü sokaklarda geçirdiği, ayakta duramayacak hale gelene kadar eve dönmediği, bu sırada da ya kızıyla yada oğluyla ilgili dükkanların birinden çıkıp birine girdiği " kendince çocuklardan uzaklaştığı" bir gündür ve genellikle çarşamba günlerine denk gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder