BENİM GÜZEL MELEKLERİM

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Taze elden taze kahve...


Bayram arefesinde kahve alırken marketten, Eda "Ben ne zaman kahve pişirebilirim, anne? " diye sordu. "İftardan sonra yapalım tatlım" dedim.

Çikolataları aldığımız standdaki görevli, fişinizle danışmaya giderseniz kumbara hediyenizi alabilirsiniz dediği için Eda çıkışta fişle danışmaya gitti. Dönerken yüzünde büyük bir gülümseme vardı.

"Benim kahve yapacağımı duymuşlar fincan da hediye ettiler" dedi. Çocuk saflığı bu olsa gerek. Kalbinden bir işi yapmayı geçiriyor. Sonra onu mutlu edecek birşey gerçekleşiyor.

Bir telaşla iftarı bekledi Eda'm...
Dolaptan kahveyi, kesme şekeri, suyu ve yeni fincanlarımızı aldık. Eda geçti elektrikli cezvenin başına. Sırayla koydu malzemeleri, karıştırdı, bekledi ve usulune göre doldurdu fincanları. Çikolatalarımızı ve suyumuzu da alıp geçtik oturma odasına...

Hem mutlu, hem buruk yudumladım kahveyi... "Sen" diye düşündüm, "daha dün bebektin.
bak büyüdün de elinden ilk kahveni içtim bugün. Göz açıp kapayana kadar geçti 10 yıl sanki. Bir göz açıp kapamaya da görücü kahven gelir belki... Allah sağlık versin de, hemen büyüme ne olur, her günün farkına varalım, tadıyla sağlıkla yaşayalım inşallah..."

Rahmetli dedem, benim elimden kahve içmeyi çok severdi..."Hadi kızım, taze elden kahve içelim bakalım" derdi... Onu da hatırladım bugün. Kısmet olup da Eda'mı görseydi neler hissederdi acaba...
Sevgili tatlı dedem benim. Allah rahmet eylesin, bak benim elimden de taze bir el var artık, biz onun kahvesini içiyoruz Allah'a çok şükür...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder