BENİM GÜZEL MELEKLERİM

18 Kasım 2010 Perşembe

Darıca Hayvanat Bahçesi


Çocukları mutlu edeceğini düşündüğümüz hayvanat bahçesi gezisi beni çok duygulandırdı. Bir çok farklı hayvan, hepsi doğal ortamlarından uzak, çoğu yalnız, yuva olarak yapılmış yerlerdeler ama mutlu değiller.

Mutlu olsalar mutlu olduklarını anlardık sanırım...

İnsanlar hareket ettiğini görsün diye dev kaplumbağaya hafifçe kapı çarparak iten görevliler var mesela...Kaplumbağa da rahatsız olarak bir taraftan diğerine gidiyor ağır ağır...


O kadar "Hayvanlara lütfen yiyecek vermeyin" şekinde uyarı yazısı olmasına rağmen yemek veren ziyaretçiler var (zaten hayvanlarda yemeye alışmış bazıları iyice sokulup bekliyorlar)

Tek bir zebra var kuru toprak bir alanda, önünde de tabela "Bu alan zebraLAR, zürafaLAR ve devekuşları için düzenlenmektedir" yazılı


Amazon nehirleri yerine çoğunluğu kum zeminli olan camekan kafeste yaşayan timsahlar var, hareketsiz...


Penguenleri ben biblo sandım önce. Minik boylarıyla hareketsiz duruyorlar. Bazen hafifçe başlarını oynatıyor, bazen az da olsa yerlerini değiştiriyorlar...


Maymunlar mutlu gibiler salıncaklarında, papağanlar bağrış çağrış sanırım memnunlar onlarda...




İstanbul büyük bir şehirse eğer, hayvanat bahçesi de ona göre olmalı. Çok daha modern, çok daha iyi şartlarda yaşamayı hak ediyor bu hayvanlar. Hepsi evlerinden uzaktalar. Misafir olarak gelmişler, çocuklarımıza kendilerini tanıtmak ve hayvan sevgisini aşılamak için...

Böyle ev sahipliği yapmamalıyız. O kadar canlının ahını almamalıyız...

Bu arada Sefa'da pek keyif almadı. Çizgi film veya kitaplardaki gibi canlı, hareketli görmeyince hayvanları canı sıkıldı. Eve gidelim diye tutturdu. Arabaya binince aldı boya kitabını eline başladı kendi hayalindeki hayvanları rengarenk boyamaya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder